8 Aralık 2014 Pazartesi

NOEL 2

"noel! noel!"

bahçede, arkadaşlarla oturuyorduk sarışın kadın bağırarak geldiğinde.
"noel'i gördünüz mü?"
"buradaydı ama gitti." dedim.
içeriden avram seslendi: "gitmedi, burada."

kadın bir hışım, bahçeye dalıp kapıya yöneldi. birden, davetsiz içeri girmenin uygunsuzluğunu fark etti sanırım ki, orada durdu. yanına gittim. sarışın, kokoş, tipik karşıyakalı kadın seslendi:
"noel, gel buraya!"
bizim kız uyukladığı sandalyede gözlerini açtı, kafasını hafiften kaldırıp kadına baktı. sonra gözlerini geri kapadı. sanki gelen annesi değildi. kadın çıldırdı.

kadının çıldırmasının sebebi noel'in umursamaz tavrı mıydı, bizi tercih etmesi mi bilmiyorum ama sinirini birden bana yöneltti:
"üç gündür eve gelmiyor bu. burada mıydı?"
"üç gündür gelmiyor mu?" diye geveledim suçlu suçlu.
"ne yiyor, ne içiyorsun, napıyorsun sen üç gündür? gel çabuk buraya."
noel kıpırdamadı.
"gel bir yemek ye bari."
noel kıpırdamadı.

sarışın, bir hışım içeri girdi. koltuktaki noel'i koltuk altlarından tutup kaldırdı. ateş saçan gözlerini gözlerime dikti:
"ne veriyorsunuz siz buna? yemek falan veriyor musunuz?"
"yo... sevgi veriyoruz sadece."

denir mi bu laf? dedim. ağzımdan çıkıverdi. senden çok seviyoruz onu, der gibi.. üstelik çok doğal bir şey söyler gibi... salakça bir sakinlikle...

kollarında çırpınan noel'i söylene söylene götürdü. bizimki iki gün ortalarda görünmedi. ben, "kesin bu kadın kızı eve kilitledi, yoksa kaçar gelirdi" diye söylendim durdum. avram her zamanki 'yok canım' tavrıyla baktı. iki gün sonra, bahçede oturmuş kahvelerimizi içerken noel geldi. sevgi engel tanımıyor vallahi.



2 yorum:

  1. Bitmedi di mi?

    Hala konuşmadı mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok, bitmedi. konuşmuyor. sesini duymak haftalar aldı. o da kısık sesle, kısacık... :)

      Sil